19 Şubat 2009 Perşembe

Karaburun Bilim Kongresinde
“Bir Mücadele Alanı Olarak Mekan” Çalışma Grubu

Bugünün anlaşılması ve karşı duruşu ve yarının kurulması örgütlü mücadeleden geçmektedir.

Yaklaşık 6 ay kadar önce, Ankara’da Şehir Plancıları Odası Genel Merkez Genel Kurulu sırasında biraraya gelme fırsatı bulan 3 oluşum (İstanbul’dan İMECE, Ankara’dan KENTSİZ ve İzmir’den NET ve GÜNDEM BELİRLEYEN), kentlere yönelik müdahaleler karşısında buluştukları ortak değerlendirmeler ve mücadele alanları üzerinden birlikte yürütecekleri çalışmaları içeren bir program ortaya koydular. Programın omurgasını, özellikle büyük kentlerde bir süredir vahşice sürdürülmekte olan “kentsel dönüşüm” uygulamalarına yönelik, kentsel dönüşümün konu edildiği mahallelerde yaşayanlar ve duyarlılık gösterem tüm kesimlerle birlikte yapılacak olan Şehirciler Buluşuyor etkinlikleri oluşturuyordu. 12 Nisan 2008’de İstanbul’da Sulukule ve Başıbüyük mahallelerinde yapılan ilk etkinlik sonrası 5 Temmuz 2008’de Ankara’da Kuzey Ankara, Dikmen ve Mamak’ta buluşuldu. Sırada ise İzmir (Ekim ayında) ve takip eden aylarda da diğer illerde yapılacak etkinlikler var.

3 oluşumun aldığı bir diğer karar ise, 4-7 Eylül tarihlerinde İzmir Karabun’da bu yıl üçüncüsü gerçekleşecek olan Karaburun Bilim Kongresi’ne “Bir Mücadele Alanı Olarak Mekan” Çalışma Grubu adı altında aktif katılım sağlamaktı. Gerek “Şehirciler Buluşuyor” İstanbul ve Ankara etkinliklerinde ortaya çıkan birikimlerin, gerekse her üç oluşumun kendi yerellerinde yürüttükleri çalışmalardan elde edilen kazanımların, değerlendirmelerin ve özeleştirilerin belirli bir çerçevede masaya yatırılma fırsatının da bulunduğu çalışma grubu faaliyeti, kongrenin son gününde sunulan sonuç bildirisiyle tamamlandı. TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu üyelerinden katılımcılar ile İstanbul’dan mahalle temsilcilerinin (Gülsuyu Gülensu’dan Erdoğan Yıldız ve Ali Rıza Yıldız, Ayazma’dan Kasım Aydın, Başıbüyük’ten Adem Kaya) çok önemli katkı koyduğu tartışmalar, teorik açılımlar ve mücadele pratiklerinin değerlendirildiği oturumlar, çeşitli gün ve saatlerde yapılan gösterimlerle ve “Mahallelinin Gözüyle Gülsuyu-Gülensu” açıkhava fotoğraf sergisiyle zenginleştirildi.

4 Eylül’deki ilk oturumun konusu “Bugünün Kenti” olurken, ikinci günkü oturum “Nasıl Bir Kent İstiyoruz?” ve son günkü oturum ise “ Nasıl Bir Kentsel Muhalefet?” üzerineydi. Kentsel Dönüşüm Projeleri aracılığıyla yoksulluk mekanlarına yönelik devlet – sermaye müdahaleleri ile buna karşı gelişen halk tepkilerinin ve halkla biraraya gelen kesimlerin sergiledikleri mücadelenin tartışıldığı, değerlendirildiği ve görsel anlatımlarla desteklendiği Bugünün Kenti oturumunda, izleyen oturumlara da altyapı hazırlandı. Bu oturum, şüphesiz, nasıl bir kent istemediğimize dair ipuçlarını da fazlasıyla ortaya koymaktaydı. Oturum sonucunda, günümüz kapitalist kentinde üretimin tasfiyesi; rant amaçlı uygulamaların yıkıcı niteliği; bu uygulamaların yalnızca gecekondu alanlarında yaşayanlar ve emekçiler değil hizmet sektöründe çalışanların da önemli bölümünün yaşama koşullarını olumsuz etkilediği; kentsel yaşamı bir arada tutan kamusallığı parçaladığına yönelik tespitler yapıldı.

Nasıl Bir Kent İstiyoruz oturumu ise; bir yerleşim türü olarak kente dair biçim ve içeriğin, teori ve pratiğin, ütopya ve distopyanın birlikte tartışıldığı bir çeşitliliği de beraberinde getirdi. Bu oturum sonucunda, liberal yaklaşımların aksine sosyal adalet ve eşitliğin ve gerçek bir demokrasi kurumsallaşmasının sahnesi olan kent özlemi dile getirildi. Kentsel gelişmenin dengeli, planlı ve insan-odaklı olması gerektiği ifade edildi.

Tüm çalışma grubu katılımcılarının keyifle, umutla ve üretkenlikle pratik öneriler geliştirdiği Nasıl Bir Kentsel Muhalefet? oturumu, artık bugüne, sıcak ve olası gündemlere yönelik kollektif programın ortaya konulduğu bir yerde tamamlanmıştı. Oturum sonucunda etkili bir mücadele için kentsel muhalefetin daha geniş ölçekli mücadelelerle eklemlenmesi gerektiği; bilimin, toplumsal rolünün bilinci ile, halk-kesimleri ve bilim insanları arasındaki dil ve bütünlük konusunda yeni görevler yüklendiği; dinamik örgütlenme modelleri oluşturulması gerektiği ortaya çıktı.

Bugünü Anlamak temalı kongrede, son gün olan 7 Eylül’de çalışma gruplarının sunumlarına yer verildiği kapanış oturumunda sunulan, çalışma grubunun 3 gündür yoğun tartışma ve paylaşımlarla sürdürdüğü üretimlerin yansıtıldığı sonuç bildirgesi açık bir çağrı niteliğindeydi; mekana, doğaya ve insana dair olan, kapitalist müdahalelerin karşısında duran, örgütlü mücadelenin çağrısıydı bu.

Ne ilk, ne de son olmadığının bilinciyle İmece, Kentsiz, Net ve Gündem Belirleyen oluşumları, tüm muhalif kesimlerle birlikte örülecek Kentsel Muhalefet alanında bu çağrıya mahallelerde, alanlarda ve örgütlerde kulak verilmesini talep ediyor. Geniş katılımlı bir etkinlik olarak “Şehirciler Buluşuyor-İzmir” Ekim ayında gerçekleştirilecek ve hiç şüphe yok ki geçmiş buluşma ve diğer eylemlerin yanısıra, Karaburun Bilim Kongresi’nde çalışma grubu çatısı altında yapılan üretimler ve kurulan ilişkiler de bu buluşmaya ve izleyen çalışmalara çok şey katacak.

İMECE-KENTSİZ-NET veGÜNDEM BELİRLEYEN

“Bir Mücadele Alanı Olarak Mekan” çalışma grubu metinleri ve süregiden çalışmalarına katılım için:
kbk_mekan_cg_08@googlegroups.com
&
Geniş katılımlı “Toplumun Şehircilik Hareketi” için:
toplumunsehircilikhareketi@googlegroups.com
www.toplumunsehircilikhareketi .org